MHP Bursa Milletvekili Fevzi Zırhlıoğlu, ''Milliyetçi Hareket Partisi olarak, sağlık alanında atılan her olumlu adımı destekliyor, eksik kalan hususların giderilmesi için yapıcı ve sorumlu siyaset anlayışımızı sürdürüyoruz çünkü sağlık siyasetüstü bir vatan meselesidir.'' dedi
MHP Bursa Milletvekili Fevzi Zırhlıoğlu, Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerinde konuştu.
MHP'li Zırhlıoğlu'nun konuşması şu şekilde;
Görüşmekte olduğumuz bu bütçe yalnızca hastanelerimizin, aile sağlığı merkezlerimizin değil aynı zamanda, koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinden ilaç güvenliğine, tıbbi cihaz standartlarından bilimsel araştırmalara kadar uzanan geniş bir yapının geleceğini belirlemektedir.
Sağlık, devletin temel sorumluluk alanlarından biri olduğu gibi vatandaşlarımızın huzuru, güvenliği ve sosyal refahı için de vazgeçilmez bir unsurdur. Bu nedenle, bütçe tartışmalarımızı rakamların ötesinde milletimizin sağlıklı yarınlarını şekillendirecek stratejik bir çerçeve olarak ele almak mecburiyetindeyiz.
Sağlık çalışanlarımız pandemi döneminde olduğu gibi ülkemizin her kritik anında fedakârca hizmet sunan en değerli gücüdür. Sağlık çalışanlarına yönelik yıpranma payının adil ve kapsamlı bir şekilde artırılması, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması ve böylece çalışanların geleceğe yönelik güvencelerinin sağlamlaştırılması elzemdir. Aynı şekilde, yardımcı sağlık personeli istihdamının artırılması yönündeki tavsiyelerimiz bütçe tartışmalarımız açısından büyük önem taşımaktadır. Sağlık personelimizin mali ve sosyal haklarına ilişkin sorunların çözülmesi hem çalışma verimini hem de sağlıkta kaliteyi yükseltecektir.
Sağlık sistemimizin güçlenmesi sadece kadroyla sınırlı değildir, aynı zamanda koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ve toplum sağlığını tehdit eden risklere karşı erken hazırlığın artırılması da kritik önemdedir. Özellikle, vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine erişiminin güvence altına alınması, sosyal destek alanlarının genişletilmesi ve ailelerin sağlık güvencesinden kesintisiz yararlanabilmesi yönündeki hedefler bugünkü bütçenin yönlendirilmesi açısından sahiplenilmesi gereken önemli başlıklardır. Salgın hastalıkların artışı, kronik hastalıkların yaygınlaşması, yaşlanan nüfus yapısı ve çevresel sağlık tehditleri göz önüne alındığında mevcut koruyucu sağlık hizmetlerinin bugünkü seviyesinin ileride yetersiz kalması kaçınılmazdır. Pandemi sürecinde yaşadığımız acı deneyimler bizlere şu gerçeği göstermiştir: Koruyucu sağlık hizmetleri güçlü ise sağlık sistemi de güçlüdür. Bu alanda atılan somut adımlarla özellikle aile hekimliği alanındaki düzenlemelerin güçlendirilmesi dolayısıyla Sayın Bakanımıza ve tüm bürokratlarımıza teşekkür ediyorum.
Sağlıkta kaliteyi yükselten bir diğer alan da yardımcı sağlık personelinin desteklenmesi ve istihdam kapasitesinin planlı şekilde genişletilmesidir. Sağlık sisteminin iş yükü, sadece hekimler ve hemşirelerin omzunda değildir; tıbbi sekreterler, teknisyenler, teknik bakım personeli, laboratuvar çalışanları ve destek hizmetlerinde görev yapan binlerce sağlık personeli bu büyük yapının görünmez kahramanlarıdır.
Bütçeyi sadece bir mali tablo olarak değil, milletimizin sağlıklı geleceğinin hayati bir planı olarak görmeliyiz. Bu planının etkinliği koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, sağlık çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi, yardımcı personelin sistemli biçimde istihdam edilmesi, yerli üretimin desteklenmesi ve toplum temelli hizmetlerin genişletilmesiyle mümkündür. Sağlık alanında etkin, sürdürülebilir ve erişilebilir bir yapının kurulması, yalnızca Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatının değil, ona bağlı tüm kurum ve kuruluşların da sağlam bir mali ve idari altyapıya sahip olmasını gerektirir.
Bu çerçevede, Sağlık Bakanlığımıza bağlı bazı önemli kurumlara özellikle dikkat çekmek istiyorum:
özellikle dikkat çekmek istiyorum: Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, deniz ve hava giriş kapıları başta olmak üzere uluslararası temas noktalarında halk sağlığının korunmasında kilit rol oynayan bir yapıdır. Gemi sağlık denetimlerinden uluslararası sertifikalara, limanlarda bulaşıcı hastalık kontrolünden sınır bölgelerindeki sağlık risklerinin izlenmesine kadar birçok kritik görevi başarıyla yürütmektedir.
Aynı şekilde Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun güçlendirilmesi ayrıca önem arz etmektedir. İlaç tedarik güvenliği, yerli üretim kapasitesinin artırılması, biyoteknolojik ürünlerin geliştirilmesi, tıbbi cihaz mevzuatlarının uluslararası standartlara uyumlu hâle getirilmesi ve piyasa denetimlerinin sistematik biçimde yürütülmesi için hayatidir. Kurumun artan teknoloji çeşitliliği ve sağlık ürünlerindeki yenilikler karşısında hem teknik uzmanlık hem de laboratuvar kapasitesi açısından sürdürülebilir kaynaklarla desteklenmesi gerekmektedir. Sağlık sistemimizin sürdürülebilirliği için yalnızca hizmet sunumunda değil tedarik zincirinde de güçlü olmamız gerekmektedir.
Bir diğer önemli kurum Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığımızdır. TÜSEB, Türkiye'nin sağlık araştırmaları, biyoteknoloji, moleküler biyoloji, klinik araştırmalar, halk sağlığı araştırmaları ve yenilikçi sağlık teknolojilerinin geliştirilmesi alanındaki en önemli akademik ve bilimsel kurumlardan biridir. Kurumun uzun vadeli kalkınma belgeleriyle uyumlu bir finansal çerçeveye sahip olması sağlık sisteminin bilimsel ve teknolojik yönünün güçlenmesi adına büyük önem taşır.
Yerli tıbbi ürün geliştirme, biyoteknoloji yatırımları, sağlık inovasyonu, aşı ve moleküler tanı sistemleri gibi alanlarda Türkiye'nin dışa bağımlılığını azaltmaya yönelik stratejik adımların hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak her platformda vurguladığımız "millî üretim, millî teknoloji" yaklaşımı sağlık alanında da temel ilkemizdir. Yerli ilaç üretiminin teşvik edilmesi, tıbbi cihaz alanında yerli kapasitenin artırılması ve AR-GE yatırımlarının güçlendirilmesi yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda millî güvenliğe ilişkin stratejik bir konudur.
Partimizin sosyal politika yaklaşımında vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine eşit ve kesintisiz erişimi temel bir ilkedir; bu doğrultuda, evde sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi, engelli bireylere yönelik bakım desteklerinin nitelik ve nicelik açısından artırılması, ruh sağlığı hizmetlerinin güçlendirilmesi ve toplum temelli programların yaygınlaştırılması önceliklerimiz arasındadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, sağlık alanında atılan her olumlu adımı destekliyor, eksik kalan hususların giderilmesi için yapıcı ve sorumlu siyaset anlayışımızı sürdürüyoruz çünkü sağlık siyasetüstü bir vatan meselesidir.
Bu duygu ve düşüncelerle, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nun milletimiz için hayırlı sonuçlar üretmesini temenni ediyor; Sağlık Bakanlığımızın şahsında emeği geçen tüm bürokratlarımıza, sağlık çalışanlarımıza teşekkür ediyorum.
Kaynak: Haber Merkezi