MHP'li Kılıç: Bizler insanı yaşat ki devlet yaşasın düsturuyla yola çıkmış bir iradenin temsilcileriyiz

MHP Grup Başkanvekili ve Nevşehir Milletvekili Filiz Kılıç, ''Bizler insanı yaşat ki devlet yaşasın düsturuyla yola çıkmış bir iradenin temsilcileriyiz.'' dedi

2025-12-12 15:32:31 - Haber Merkezi

MHP Grup Başkanvekili ve Nevşehir Milletvekili Filiz Kılıç, Kapadokya Alan Başkanlığı bütçesi üzerine konuştu.

MHP'li Kılıç'ın konuşması şu şekilde;

Sözlerime başlarken tarihin ve doğanın eşsiz uyumunu bağrında taşıyan, Anadolu'nun parlayan yıldızı Nevşehir'imizi ve kadirşinas hemşehrilerimi en kalbî duygularımla saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum.

Bizler insanı yaşat ki devlet yaşasın düsturuyla yola çıkmış bir iradenin temsilcileriyiz. Kapadokya gibi dünya mirası bir hazinenin gelecek nesillere en güzel şekilde aktarılması gayesiyle tarihî bir vizyon ortaya konuldu ve Kapadokya Alan Başkanlığı hayata geçirildi. Bugün memnuniyetle ifade etmek isterim ki bu vizyon meyvelerini vermektedir. Faaliyet raporlarını incelediğimizde, sahada dolaştığımızda Kapadokya'nın sadece korunan değil aynı zamanda yaşayan ve yaşatılan bir bölge olma yolunda ilerlediğini görebilmekteyiz. Bakınız; Göreme Açık Hava Müzesi, Aşk Vadisi, Güvercinlik Vadisi, Paşabağları ve Balkan Deresi güzergâhında gece müzeciliği ve aydınlatma projeleri hayata geçiyor. Cevizlibağ Vadisi'nde gerçekleştirilen aydınlatma projesi doğaya en ufak bir zarar vermeden gece müzeciliğini bölgemize kazandırmış, vadilerimiz karanlıktan kurtulup ışıl ışıl bir görünüme kavuşmuştur. Hizmet anlayışı sadece estetikle sınırlı kalmamış, güvenliği de merkeze almıştır. Güvercinlik Vadisi'nde yürüyüş yolları doğal dokuya uygun onarılmış, riskli noktalara güvenlik bariyerleri eklenmiştir. Sektörün beklediği sıcak hava balonu kalkış alanları düzenlenerek Göreme-Çavuşin hattında 77 hektarlık güvenli bir alan planlanmıştır. Ayrıca, hizmet ağının Kayseri Soğanlı Vadisi'ne kadar genişletilmesi ve orada bir irtibat ofisi açılması vizyonumuzun genişliğinin en somut göstergesidir. Yine, zamanın ve doğanın yıpratıcı etkisine karşı peribacalarımızda başlatılan acil onarım seferberliğini bu eşsiz mirasın gelecek nesillere sağ salim aktarılması adına çok kıymetli bir adım olarak görüyoruz. Tüm bu kıymetli çalışmalar için ve yapılacaklar için başta Alan Başkanlığımıza ve Kültür ve Turizm Bakanlığımıza ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

Siyaset iyiyi takdir ettiği kadar daha iyiye ulaşmak için sistemdeki aksayan yönleri onarmayı da gerektirir. Bugün sahada kurumlarımız arasındaki koordinasyonu güçlendirmemiz ve mevzuat uyumunu sağlamamız gereken bazı hususlar bulunduğunu ifade etmek isterim. Amacımız bürokratik süreçleri vatandaşımız ve yatırımcılarımız için daha sade ve akıcı hâle getirmektedir. Birinci husus, mevzuatlar arası uyum ihtiyacıdır. Turizm sektörümüzün gelişimi için tesislerimizden turizm işletme belgesi talep edilmektedir ancak bu süreçte yatırımcılarımız farklı mevzuatların getirdiği yükümlülükler arasında kalabilmektedir. Belediyelerimizin tabi olduğu 3194 sayılı İmar Kanunu ile Alan Başkanlığımızın dayanağı olan 7174 ve 2863 sayılı Kanunların uygulamadaki hükümleri sahada zaman zaman farklılıklar göstermektedir, bu konuda bir uyum sağlanmasını teklif ediyoruz.

İkinci husus, mali yüklerin optimizasyonudur. Alan sınırları içinde yaşayan vatandaşlarımız yapacakları işlemlerde hem belediyelerimize hem de Alan Başkanlığa karşı mali yükümlülük altına girmektedir. Bu konuda da yeniden bir yapılanmaya gidilmesini ve şu anda tasarruf tedbirlerinin de uygulandığı bir dönemde devletimizin şefkatli elini göstererek yerel hizmetlerin kalitesinin artırılması noktasında kararlar almasını beklemekteyiz.

Üçüncü husus, bilimsel temelli bir güncellemedir. Sit alanlarında, birinci derecede sit alanları ve üçüncü derecede sit alanları konusunda bilim heyetinin tekrar bir irdeleme yapmasını Alan Başkanlığımızdan beklemekteyiz. Bizim önerimiz sistemin dişlilerinin daha uyumlu dönmesidir. Talebimiz, Alan Başkanlığımızın çok kıymetli enerjisini asıl uzmanlık alanı olan sit alanlarına, arkeolojik değerlere ve vadilere teksif etmesidir; yerel yönetimlerin ise 3194 sayılı Kanun'un pratiğine bırakılmış işleyişine devam etmesidir. Böylece kurumlarımız yetki karmaşasıyla değil, hizmet yarışıyla gündeme gelecektir diyor, bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Kaynak: Haber Merkezi

İlginizi Çekebilir