İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in, son yıllarda kamuoyunda geniş yer bulan bazı soruşturma ve davalardaki görevleri nedeniyle eleştirilerin hedefi haline gelmesi, yargı-siyaset ilişkisinin yeniden tartışılmasına yol açtı. Hukuk çevreleri, Gürlek’e yönelik eleştirilerin “hukuki değil, siyasi nitelikte” olduğu görüşünde birleşiyor.
Gürlek, geçmişte kamuoyunun yakından takip ettiği yüksek profilli dosyalarda görev almıştı. Söz konusu dosyaların, yargı sisteminin rutin işleyişi çerçevesinde kendisine tevdi edildiği ve görevlendirme süreçlerinin HSK kararlarıyla yapıldığına dikkat çekiliyor.
Hukuk kulislerinde, Gürlek’in kararlarını mevzuata, delillere ve yargı süreçlerine bağlı kalarak aldığı, eleştirilerin ise çoğunlukla yargılanan kişilerin siyasi kimliklerinden kaynaklandığı değerlendirmesi öne çıkıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye’nin en yoğun adli merkezlerinden biri olarak stratejik bir önem taşıyor. Gürlek’in bu göreve atanması, HSK’nın yaz kararnamesiyle gerçekleşmişti.
Kaynak: Haber Merkezi